Ethem Kocabaş, şirket eğitimlerinin beyin alanındaki bilgi ve araştırmalar doğrultusunda yapılandırılmasının önemine dikkat çekiyor.
Her türlü eğitim özünde insan beynine hitap eder. İnsan beynini dikkate almayan eğitim uygulamalarıyla bilgi eyleme dönüştürülemez ve zihinsel değişim de olumlu şekilde desteklenemez.
Örneğin satış eğitimleri, insan beyni açılımında karakter özelliği ve merak alanı gibi zihin süreçlerine yönelik bilgilerle zenginleştirilmelidir. Zira satışı gerçekleştirilecek ürün veya hizmet, bir beyin tarafından diğer beyine sunulmaktadır. Bu nedenle zihin süreçlerindeki bilgileri içermeyen bir satış eğitimi üst düzey performansların gerçekleştirilmesine vesile olamaz.
Sunum teknikleri eğitimi için de aynı durum söz konusudur. Sunumu yapan bir beyindir ve sunumunu diğer beyinlerle paylaşmaktadır. Sunum esnasında duruş, araçların kullanımı ve bazı teknikler önemlidir. Ancak zihin süreçlerinin şifresinde derinleşmeyen bir kişi, sunumu gerçekleştirdiği kişiyle arasında verimli bir paylaşım hali oluşturamaz. Özellikle eğitimler sonrasında bilginin eyleme dönüşmemesinin bir nedeni de, sunum esnasında zihin süreçlerinin dikkate alınmamış olmasıdır. Liderlik, motivasyon, takım çalışması ve müşteri memnuniyeti gibi tüm şirket eğitimleri de özünde insan beyni açılımında karakter özelliği, merak alanı ve zeka kavramlarıyla ilgilidir.
Bu nedenle şirket eğitimlerinde "Ben kimim?" başlıklı, insan beynini, karakter özelliğini, merak alanlarını, zeka boyutlarıyla beynin fonksiyonel özelliklerinin bilgisini konu alan bir bilgi paylaşımı, temel eğitim olarak her çalışana verilmelidir. Çünkü ancak kendini bilen bir insan bilgiden en üst düzeyde faydalar sağlayabilir.
Şirketler çalışanlarıyla bir anket yapıp şu üç soruyu sorsalar, acaba ne tür cevaplarla karşılaşırlardı dersiniz:
EĞİTİMLERİMİZ
KONFERANSLARIMIZ